John  gözüne vuran güneşe arkasını dönmüş yatarken  odası na 10 yaşındaki enerjik kardeşi Luna geldi 
Abi uyan dedi
Beş dakika daha Diyip yüzünü yastığa gömdü 
Olmaz diyip John üzerine atladı kulağı ile oynayarak rahat vermedi  
Tamam tamam diyip yataktan kalktı sabah yataktan yeni uyandığı için sarhoş gibiydi sallanarak yataktan kalktı  elini yüzünü yıkayıp kendine geldikten sonra ellerini tarak gibi kullanarak saçlarını suyun yansımasından düzelti ve oturma odasına ilerledi   yer sofrasına oturdu   her zamanki sıradan kahvaltı  yine önlerine koyulmuştu  

Ben  şehire gidiyorum ev sana emanet satan gereken ve almam gereken  bazı malzemeler var yine. Kahramanın torunu ile kavga etme sakın dedi kızgın bir şekilde John cevap vermedi  John kavga etmiyordu kahramanın torunu  onu dövüyor zorbalık yapıyordu ailesine yüzlerce kere söylemesine rağmen inanmıştı kahraman torunu neden seni dövsün diyip geçiyorlardı  

Baba  gelirken balık al  dedi Luna 

Olamz kızım daha temel ihtiyaçlarımızı almaya gidiyorum  abime söyle sana balık tutsun dedi kahvaltı normal sohbet ile devam etti John kardeşi ormandaki dereden balık bulacağına ve eve getireceğine söz verdi Luna sevinçle yerinden kalkıp abisini yanağından Öptü teşekkür ederim dedi sevinç ile  yemekten kalktı yemek bitince baba satması gereken malzemeleri arabasına yükledi  şehire doğru yola koyuldu John ise babası ile birlikte yaptıkları Olta demeye bin şahit gerektiren  olta ile  ormanın biraz derinde bulunan ormana gidip büyük bir kayanın üzerine oturdu  ve Balığın oltaya takılmasını beklemeye başladı bu sırada düşüncelere dalmıştı   bu gün 1550 Yılı salı günü idi bundan yılar önce yani 1450 yılında büyük şeytan kral III Diablo nereydese insan krallığı olan anka yı yerle bir edecekti ordusu  Tam bin kişilik Zombi ordusundan  günlerce aç bırakılmış 200 kişilik vampirlerden oluşuyordu  beş kahraman büyücü Rahi,  canavar avcısı Daren şifacı Eltar  hırsız Serena ve kraliyet  casusu Ariella bu beş kahraman insanlık için ölümü göze alarak şeytan kral ile savaştılar o savaşta  elf ce cücelerin yardım ile birlikte kazanıldı  ve insanlar  elfler. Ve cüceler sadakat paktı adı verilen bir paktı kurdu günümüzde hayla devam eden bu paktı bu ülkeler bir biri ile ticaret ve bilgi paylaşımı yapıyor şeytan ırkına karşı  bunları düşünerek acaba savaş çok mu zordu diye kendine sordu tarih sevdalısı biri olarak tarihi bilmek çok hoşuna gidiyordu bu sırada oltasına bir balık takıldı çok güçlü bir şekilde   çekiyordu  bir John çekiyordu bir balık bir kaç dakikalık uğraştan sonra  bir balık yakaladı kovasına attı oltasını yeniden suya attı beklemeye başladı  bu sırada bir yetmiş boyunda kızıl  saçlı   yeşil gözlü güzel alımlı bir kız  John ile yaşıt sesiz adımlarla  John yaklaştı bu sırada John oltasına takılan yeni balığı yakalamak ile meşguldü bu yüzden ona sinsice yaklaştığını duymamıştı dibine kadar girdi ve John suya doğru itti John suya düştü balık ise kaçtı 

John  yavaşça suyun içinden  çıkarken Kız gülmeye devam ediyordu bu kız kahraman hırsız serenanın  torunu  Maelis idi ailesi ile  şeytan kralın uyanma tehlikelisine karşı burada  duruyordu çünkü şeytan kral burada mezarı bulunuyordu bir mağarada bu çağın en güçlü büyücüsü Merlin tarafından özen ile mühürlenmiş durumda 

John  sinirli bir şekilde ne yapıyorsun derdin ne senin dedi  ve sudan çıktı 

Maels dalga geçer bir tonda bir sorun mu var dedi 

John evet neden koş koca köyde bana karışıp duruyorsun 

Maels sana ne kime istersem ona karşırım ben kahraman hırsız serenanın torunuyum seni pis köylü parçası dedi 

John sen ve senin şu kahraman nın torunu saçmalıkların sen ailenin yüz karasın kahraman Serena seni gördüğüm de mezarında ters dönmüştür dedi 

Meals  bu sözleri duyduğunda yüzündeki Alaycı sırıtış gitti Ne dedin lan sen dedi ve bir anda önünde belirdi karına güçlü bir yumruk attı John tepki bile verememişti karnını tutup yere yığıldı karnı çok acıyordu  John sarı saçlarından tuttu gözleri ne bakarak ne demiştin dedi duyamadım dedi  John dediklerini aynen tekrar etti bu seferde Meals den tokat yedi Meals  ssenin gibi işe yaramaz köylü bana nasıl böyle konuşur seni ve bu köydeki herkesi ben ve ailem koruyor dedi  ayağa kalkıp uzaklaşırken 

Biraz yüksek sesle ha siktir oradan sen beni ve köyü mü korkuyorsun neye karşı yılar yılı önce ölmüş bir şeytana karşı Cehennem git lanet olası dedi Meals nasıl cüret edersin diyip geri Öfke ile John doğru koştu  bu sırada John acısi biraz azalmış ayağa kalmak üzereydi yüzüne gelişine yediği tekme ile tekrar yere düştü 

Meals ayağa kalk bir şey söyledin arkasında dur dedi  

John zorlanarak ayağa kalktı  ve senin gücün benim gibi savaşmayı bilmeyenlere yetiyor dedi   Meals ile kavga etmeye başladı  kavga bir kaç dakika içinde John  bayılması ile bitti  John  ardı ardına gelen yumruklar ve tekmelere karşı kendini savunup saldırmaya çalışsada gardını indirdiği anda yediği yumruk tekmeler yüzünden bayıldı uyandığında ise Maels çoktan gitmişti  John yavaşça doğruldu vücudu ağrıyordu elini yumruk yapıp sıktı keşke bende dövüş sanatları bilseydim yada öğrenmek için zere kadar bile olsa şansım olsaydı dedi Öfke ve Nefret karışımı duygular ile   bu sırada kulağa şeytani gelen bir ses duydu

Çocuk çocuk her Allahın günü bu kızın gazabına uğramaktan yorulmuş olmalısın istediğin güç bende dedi 

John sen kimsin neredesin diye sordu 

Şeytani ses biraz ilerideki mağara girişine girmesini söyledi 

John neden sen neden gelmiyorsun orada ne var dedi şeytani ses daha önce dediklerini tekrar etmeye başladığında korkarak yakalandığını balıkları bırakıp kaçtı