yanlış yapılan Rüteal ayini

7 0 9 Ekim 2024

John yerden kalktı  düşünceli bir şekilde  içinden az önce  gördüklerim gerçekten rüyaydı değil mi dedi  eve doğru ilerlerken  ama daha önce bu kadar gerçekçi bir rüya görmemiştim  dikkatli olmalıyım ama neye karşı belki de fazla abartıyorum altı üstü kötü bir rüya işte dedi ve boş vermeye karar verdi  içeri girip  sofraya oturdu  ama  aklı hayla gördüğü kabus ta idi  neden  bilmiyordu ama onu rahatsız eden bir şey vardı bu rüyada  düşünceleri içinde kaybolmuşken  Annesi sesi ile kendine geldi 
 John John beni dinliyor musun ?
Ha ne oldu anne  bir şey mi söyledin  dedi 
Evet Allah aşkına aklın Nerede bu gün senin oğlum bir kaç dakikadır sana sesleniyorum  Akademi hakkında bir şey sordum sana Akademi giriş sınavına baban  seni de yazdı haberin olsun dedim dedi John bir kaç dakika öylece sesiz kaldı hiç beklemediği bir anda gelmişti haber 
Gerçekten mi ama babama sorduğumda  paramız yok demişti dedi 
Evet ama sen ile konuştuktan sonra  pişman oldu kendi babası da ona akademi gitmesine izin vermemişti aynı hatayı tekrar ediyormuş gibi hissetmiş bu gün parayı akademi giriş sınavına yatırdı  bu gün akşam köyün diğer çocukları ile kahraman Serena torunlarının korumasında Başkent Anka ya gideceksin dedi John  sevindiği yüzünden beli oluyordu ama henüz haberi yoktu ama bu gün sıradan hayatının son günü olduğundan habersiz bir şekilde  yemek yemeğe odaklandı 
Abi bana söz vermiştin bu gün balıkları almaya gidecektik dedi 
Biliyorum kardeşim unutmadım gideceğiz zaten akşam olmadan bir sürü balık ile geri döneceğiz dedi sırıtarak bunu duyunca Luna güzel dedi  kahvaltı yaptılar kahvaltı biter bitmez Luna nın  isteği üzerine John ve Luna annelerine söyleyip evden çıktılar olta ile birlikte bir kaç saatlik yürüyüşün  ardından  ulaştılar John büyük kaya oturdu ve olatayı suya attı kardeşler sohbet ediyor ve balığın gelmesini bekliyorlardı 
Abi bana beş kahraman hakkında tarihi bir olay daha anlat dedi  Abisin Tarih bilgisi  ve ona anlatması çok hoşuna gidiyordu  John kardeşini kırmamak için ve kendisi de anlatmayı sevdiği için başladı anlatmaya   tam ortasında   Luna  Abisini durdurdu  ve Tolet gitmesi gerektiğini söyledi 
Sen gidip bir ağacın altına yap ben seni burada bekliyorum dedi  Luna seri  bir şekilde ilerleyerek bir  Ağacın altına ilerledi  John ise oltaya takılan balığı yakalamaya uğraşmaya başladı bir kaç dakikalık uğraştan sonra yakalamayı başardı  Ama ormanın aşırı sakin olması ve  kardeşi  Luna nın  bir kaç dakikadır  olmayışı  dikkatini çekmeye başladı kardeşi Luna nerede idi  bu kadar uzun süren ne işi olabilirdi   diye  düşünürken aklına sabah gördüğü o kabus tekrar aklında canlandı istemsizce o mağaraya doğru baktı  kardeşi o Mağaraya  gitmiş olabilir miydi ama neden gitsin ki oraya gitmemesi  gerektiğini  biliyordu ama  ya gitti ise oraya diye düşünürken Luna yı gördü orada  girişin başında  içeri giriyordu  John hemen  koşarak  mağaranın girişine ilerledi  ve bir an bile düşünmeden içeri daldı  Ama işin aslı  Luna  orada değildi mağaradan çok uzakta bir ağacın altında idi Abisini mağaraya girerken görmüştü ve onunda toletinin geldiğini düşünmüştü bu Sırada karanlık mağara da ilerlemeye başladı  etrafına bakınarak ilerlemeye bir süre sonra gözleri karanlığa alıştı  mağaranın içinde on sütun vardı  ve üzerlerinde ise meşaleler yerleştirilmişti tam karşısında ise yuvarlak taştan bir kapı vardı üzerinde okuyamadığı bir dilde yazlılar çeşitli semboller vardı  kapının tam önünde ise demir bir tas ve bıçak duruyordu ve sanki yazılar ve semboller bilerek boş bırakılmış gibi Duruyordu 

John  yazı dikkatlice incelerken yine aynı sesi şeytani sesi duydu Ey gücü Arzulayanlar aradığınız Şey bu kapının ardında gizli yüreğiniz varsa girin diyordu  bu sefer John aldırış etmeden etrafına bakınmaya başladı güçlü olmak istiyordu ama buraya bunun için gelmemişti onun derdi şuanda kardeşi Luna idi ve burada yoktu tam çıkışa doğru gitmek üzere iken kardeşinin o incelediği kapının arkasından duyuldu 

 Yardım et Abi diyordu John hemen kapının önüne gidip inceleme başladı bu şey neydi nasıl açılır zere kadar fikiri yoktu ses de bunu fark etmiş olacak ki tekrar konuştu  gücü arzu edenler kendilerinden bir şey sunmalı kapıya dokunmalıdır ve bunu yaparken de Valarion Serathum demelidir  dedi  John gözü kase ve bıçağa doğru kaydı eline bıçağı aldı bekle beni kardeşim dedi elini o bıçak ile kesti kanı kaseye doldu oradan kanı kapıya sürdü büyülü sözleri söyledi  kapı  haraket etti  sütünlar daki meşaleler tek tek yandı John sakin adımlarla ile içeri girdi içeride büyü bir çemberin içinde  bir tabut duruyordu tabutun üzerinde III şeytan kral Diablo  yazıyordu  John etrafta Luna var mı diye  bakarken   Luna nın sesi arkadan geldi  

Abi sen ne yapıyorsun  burada neden yasak  mağaraya girdin hadi gi derken bir anda sözleri kesildi havaya kalktı eleri boynunda  sanki boğluyor gibi duruyordu ama etrafta kimse yoktu bu nasıl olabilirdi   kurtarmaya çalışıyordu ama bir  işe yaramıyordu  bu sırada  o şeytani ses duyuldu  Eğer kardeşin yaşasın istiyorsan  dediklerimi yap dedi sesinde öldürme güdüsü  ile dolu idi 

Tamam yapacağım kardeşimi bırak dedi  

Önce   dediklerimi yap dedi  

John cevap vermedi  

Şimdi tabutu  aç kanını cesede akıt ve  Kaosun derin sularından yükselen, karanlığın ve ışığın dansında doğan her şey, şimdi evrenin kalbini ateşle yaksın. Yıkımın ve yaratımın çığlıkları, yıldızların ötesine taşsın; göklerde yankılanan sonsuz bir güç uyansın. Zamanın zincirlerini kırarak, kaosun rahminden yeniden var olan, ebedi döngünün öfkesiyle parlasın. Yıkılanın külleri, doğacak olanın çığlığı olsun. Düşen yıldızlar kadar vahşi, rüzgarın sırrı kadar özgür: Zal’Kareth Umbras Narthelion!” dedi 

John  dediklerini aynen yaptı  tabutu açtı kanını akıttı  ve sözleri söylemeye başladı   Kaosun derin sularından yükselen, karanlığın ve ışığın dansında doğan her şey, şimdi evrenin kalbini ateşle yaksın. Yıkımın ve yaratımın çığlıkları, yıldızların ötesine taşsın; göklerde yankılanan sonsuz bir güç uyansın. Zamanın zincirlerini kırarak, kaosun rahminden yeniden var olan, ebedi döngünün öfkesiyle parlasın. Yıkılanın külleri, doğacak olanın çığlığı olsun. Düşen yıldızlar kadar vahşi, rüzgarın sırrı kadar özgür: Zal’Kareth Umbra Narthalion! dedi John hatta yapmıştı  Zal’Kareth Umbras Narthelion kelmesini  yanlış söylemişti dili dönmediği için ve bunun sonucu olarak 

Hayır sen geri zekalı ne yaptın sen dedi ama john sadece hayır sesini duymuştu ruhu bir anda bedenden çıktı beden yere yığıldı o an ruhu beden çıktığında kendisi ile konuşan kişi gördü bu kişi  bir ruhtu  ve anlında iki tane uzun boynuzu kan kırmızısı gözleri olan  kuyruklu   bir kadın vardı   öldürecek gibi bakıyordu  

Mal ne yap derken birden iki ruh bir birine doğru çekildi bir birinin içine girdi ruhlarının şekilli bozuldu çayın içinde eriyen şeker gibi ruhlar bir birine karışmaya başladı bu  işlem çok acı verici idi vücudundaki tüm kemikler kırılırken birisi ses tellerinin yok edilme acısı aynı anda yaşıyormuş gibi hissediyordu  iki ruhun şekilleri geri dönülemez şekilde bozuldu artık iki beyaz şey haline geldiler ruhlar birleşip  yeniden tek ruh haline geliyordu bu işlemde tabiki eşit derecede açı verirken  Luna abisinin bedenin başında durmuş endişeli bir şekilde  abisi John uyandırmaya çalışıyordu  hemen tepesinde ise iki ruh ölesiye açı çekerken üç saatin sonunda ruhların birleşmesi bitti iki ruh birleşerek tek bir ruh haline geldi ve bedene girdi Artık tek beden iki ruhun birleşimi bir ruh  bu bedende yaşıyordu 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

Ayarlar

×

Bölümler

×

Metin Raporla