8. BÖLÜM SON MU?

25 0 7 Eylül 2024 1 Oy

O gün, nihayet gelmişti. O devasa yaratık, ailemi katleden ejderha, karşımdaydı. Elimde tuttuğum kılıcım, içimdeki öfkenin ateşiyle kızışmaya başlamıştı. O ejderhanın her bir saniye daha yaşaması, benim ömrümden bir yılı alıyordu sanki. İçimde yükselen öfkeyle savaş naraları atarak ileri atıldım. Havaya sıçradım, kılıcımı havaya kaldırdım, onu yere saplamaya hazırdım. Ejderhanın pullu derisini parçalayacağım an gelmişti, ama tam o sırada, kuyruğunu savurdu. Gövdemi 10 metre öteye fırlattı.

Bir an duraksadım. Duvara çarptım; sarsıntı kemiklerimde yankılandı ama zırhım sayesinde bedenim zarar görmemişti. Ejderha bana doğru yürümeye başladı, her adımında zemin sarsılıyordu. Devasa pençesini kaldırdı ve üstüme bastı. O an, her şeyin bittiğini düşündüm. Ama kaçmak yerine, içgüdüsel olarak pençesini tuttum. Ejderha, acıma alaycı bir kahkahayla karşılık verdi, eziyetimden zevk alıyor gibiydi. Pençesi gittikçe daha şiddetle üstüme bastırmaya başladı; gücüm tükeniyordu. Son bir çabayla pençesini hafifçe savurdum ve öfkemin doruğunda, bir darbeyle onun parmağını kopardım.

Ejderha bu sefer öfkeyle kükredi, kuyruğunu bana doğru fırlattı. Sıçrayarak savrulmadan kaçtım ve yeniden üstüne tırmanmaya başladım. Sırtına çıktım ve kılıcımı tüm gücümle sapladım. Bir anlığına acı içinde bağırdı ama ardından beni sırtından attı. Beni gökyüzüne doğru fırlattı ve ağzını açtı. Ağzına doğru düşüyordum, beni yutmak üzereydi. O an her şeyin sona erdiğini düşündüm.

Hayatım gözlerimin önünden bir film gibi geçmeye başladı. Annem, kardeşim, bana babalık eden o ihtiyar adam… Hepsi zihnimde belirdi. Gözlerini üzerime dikmişlerdi, hepsi bir ağızdan haykırıyorlardı: “Ölmeyeceksin! Ölmeyeceksin!” Öfkeleniyorum. “Ölmeyeceğim!” diye haykırıyorum. “Bu savaşı kaybetmeyeceğim!” Kılıcıma sıkıca sarıldım, delicesine bağırarak düşmeye devam ettim.

Anılarım birer birer zihnime hücum ediyor, öfkem büyüdükçe kılıcım daha da ısınıyor. Ve bir anda, kılıcım alev aldı. Etrafımda vahşi bir aura dönmeye başladı. Kılıcımı bile kaldıracak gücüm kalmamıştı. Tek yapabildiğim, ejderhanın üzerine düşmekti. Sonunda, kılıcımla birlikte ejderhanın üzerine düştüm. Tek bir darbeyle onu ortadan ikiye ayırdım. Ejderha çığlıklar içinde yanıp kül olurken, her şey bir anlığına durdu.

Kısa bir rahatlama hissettim. Ama ardından, yorgunluk beni ele geçirdi ve bilincim karardı. Ailem yanıma geldi, bana sarıldılar. Fısıldayarak söyledim: “Her şey bitti!”

İçimde yankılanan o söz, “Her şey bitti,” sanki bir boşluğa düştü. Ama biliyordum ki bu yalnızca bir rüya olsa da, ailemin sıcaklığı içimi sardı. Son bir kez, belki de sonsuz bir an için, onların kollarında huzuru buluyordum. Ancak o tatlı an, gölgelerle bulandı. Uzaktan gelen bir karanlık varlığın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Bir anda içime tarif edilemez bir stres yayıldı. Ailemdeki sevgi dolu yüzler birer korkunç canavara dönüştü.

Gözleri dehşet ve öfkeyle bana dikilmişti. Hep bir ağızdan haykırdılar: “Ne yaptın sen!” Sesleri kulaklarımda yankılandı, dünyayı yarıp geçen bir fırtına gibi.

Sonra, o karanlık varlık bana yaklaştı. Tüm varlığı karanlıktan oluşmuş gibiydi, gözleri tarifsiz bir kötülükle parlıyordu. Yanıma geldi ve soğuk bir sesle fısıldadı: “Her şey yeni başlıyor.”

-DEVAMI SONRAKİ BÖLÜMLERDE-

Yorumlar

Bir yanıt yazın

Ayarlar

×

Bölümler

×

Metin Raporla