O geceyi hiç unutamıyorum. Gökyüzünü kaplayan kızıl alevlerin ışığında her şey, neredeyse kristaller kadar kırmızıydı. O devasa kızıl ejderha, dev kanatlarıyla evimizin üstüne çökmüş ve her şeyi yakmıştı. Annemin ve kardeşimin çığlıklarını, o korkunç alevlerin içinde kaybolmuş olarak duydum. Onlara ulaşmak, onları korumak için elimden hiçbir şey gelmedi. Ejderhanın kudretli alevleri evimizi ve her şeyimizi yok etti. Kızıl ışıkların içindeki bu korkunç manzara, içimde derin bir yara açtı. O anın karanlığı, hayatımın geri kalanını belirleyecek bir boşluk yarattı.
O korkunç olaydan sonra sokaklara düştüm ve kendimi bir parça ekmek için para dilenirken buldum. Hayatımda ilk kez bu kadar yalnız ve çaresiz hissettim. O gün, diğer günlerden farklıydı; bir şeylerin değişeceğini hissetmiştim. Sokakta, ellerim boş ve gözlerim yorgun bir şekilde dilenirken, yaşlı mı yaşlı bir adam önümde belirdi. Gözleri, derin bilgiyle dolu bir deniz gibi, yaşadıklarımı sanki okumuş gibi görünüyordu. “Senin yaşadıklarını biliyorum,” dedi, sesinde bir tür yumuşaklık ve anlayış vardı. “Sana yolunda yardım etmek istiyorum.” O an, hayatımda bir dönüm noktası yaşadım; o yaşlı adam tarafından evlat edinildim. Onun yardımı, hayatımda yeni bir başlangıcın kapılarını araladı. O gece, karanlık ve soğuk sokaklardan sıcak ve güvenli bir yuvaya geçiş yaptım.
Şimdi buradayım, kralın her 10 yılda bir düzenlediği ve kazananının büyük bir şöhret kazanmasının yanı sıra kralın özel adamı olduğu turnuvadayım. Bu turnuvaya katılmak, hayatımın merkezinde yer alan amacım için bir adım daha atmak demek. Buraya gelmeden önce, yaşlı adamla vedalaştım ve ona, ejderhayı öldürdükten sonra onu ziyaret edeceğime dair söz verdim. Şu anda arenadayım, kılıcımı sıkıca kavrayarak dövüşmeye hazırım. Kalbim, heyecandan hızlı bir şekilde çarpıyor, her anı dikkatlice değerlendiriyorum.
Tüm rakipleri teker teker geçtikten sonra, arenanın ortasında karşıma iri kıyım bir adam çıkıyor. Bu adam, adeta Herkül kadar güçlü görünüyor; kaslı vücudu ve etkileyici duruşuyla gerçekten korkutucu. Turnuvanın finalinde, bu dev gibi adamla karşılaşmak zorundayım. Mücadele başlıyor ve her bir vuruşumda kılıcımı dikkatlice kullanıyorum. Sonunda, onu sağlam bir şekilde sırtına doğru tahta talim kılıcımla indiriyorum. Ancak, o ani bir refleksle, beni elindeki kalkanla ittiriyor ve yere kapaklanıyorum. Üzerime doğru gelen dev gibi adamın, işimi bitireceğinden korkuyorum.
Hızla düşünmem gerekiyor. Tam yanıma geldiğinde, ayağına bir çelme takıyorum. Adam dengesini kaybedip yere düşerken, ben de hızla yuvarlanıyorum ve arkasına geçiyorum. Kafasına sert bir darbe indiriyorum ve onu bayıltıyorum. Arenada zaferi kazanıyorum! Turnuvayı kazandım ve artık çok yakınım, ailemi öldüren ejderhaya ulaşmaya. Bu zafer, hem geçmişin gölgelerinden kurtulmam hem de intikam yolunda bir adım daha atmam için önemli bir basamak oldu.
Zaferimin coşkusunu yaşayamadan, hemen kralın huzuruna çağrıldım. Arenadaki zaferimin ardından dinlenme fırsatım olmadan, doğrudan kralın ihtişamlı sarayına götürüldüm. Sarayın büyük kapıları aralandığında, gözlerim ihtişamlı iç mekânla buluşuyor. Kral, tahtının üzerinde otururken, beni karşısında görür görmez gülümsüyor ve “Tebrik ederim,” diyor. Sesindeki otorite ve derin bir saygı karışımı, zaferimin önemini yansıtıyor. “Gerçekten etkileyici bir performanstı. Bu başarı, seni ve yeteneklerini tanıtmam açısından büyük bir adım.”
Kral, dikkatlice beni inceliyor ve ardından ciddi bir ifadeyle konuşmaya başlıyor. “Şimdi sana gerçek bir soru sormak istiyorum. Kralın emri altında savaşmak, savaşmak istemediğin bir görevde bulunmak senin için uygun mu? Bu görevlerin seni nasıl etkilediğini ve ne kadar hazır olduğunu değerlendirmek istiyorum.”
Kafamda geçen düşüncelerle, derin bir nefes alıyorum ve yanıtlıyorum. Krala, hazır olduğumu ve her tür görevde kendimi kanıtlamaya istekli olduğumu ifade ediyorum. Bu an, hem hayatımın hem de kariyerimin yeni bir aşamasına geçiş anlamına geliyor. Kralın bana vereceği görev, geçmişte ailemin yok oluşuna neden olan o korkunç ejderhayı aramaya bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak. Görevdeki zorlukların, benim azmimi ve kararlılığımı test edeceğini biliyorum. Ejderhadan alacağım intikam düşüncesi, bu yeni görevde bana büyük bir motivasyon sağlıyor. Kral, gözlerini odanın köşelerine çevirerek, bana vereceği görev hakkında detayları anlatmak için hazırlanıyor. Görevin ne olduğunu merakla beklerken, bu yeni aşamada gerçek bir savaşçı olarak kendimi kanıtlama fırsatını ve geçmişten gelen bu acı verici intikam görevini gerçekleştirme şansını elde etmiş olmanın heyecanını yaşıyorum.Geceyi hiç unutamıyorum. Gökyüzünü kaplayan kızıl alevlerin ışığında her şey, neredeyse kristaller kadar kırmızıydı. O devasa kızıl ejderha, dev kanatlarıyla evimizin üstüne çökmüş ve her şeyi yakmıştı. Annemin ve kardeşimin çığlıklarını, o korkunç alevlerin içinde kaybolmuş olarak duydum. Onlara ulaşmak, onları korumak için elimden hiçbir şey gelmedi. Ejderhanın kudretli alevleri evimizi ve her şeyimizi yok etti. Kızıl ışıkların içindeki bu korkunç manzara, içimde derin bir yara açtı. O anın karanlığı, hayatımın geri kalanını belirleyecek bir boşluk yarattı.
O korkunç olaydan sonra sokaklara düştüm ve kendimi bir parça ekmek için para dilenirken buldum. Hayatımda ilk kez bu kadar yalnız ve çaresiz hissettim. O gün, diğer günlerden farklıydı; bir şeylerin değişeceğini hissetmiştim. Sokakta, ellerim boş ve gözlerim yorgun bir şekilde dilenirken, yaşlı mı yaşlı bir adam önümde belirdi. Gözleri, derin bilgiyle dolu bir deniz gibi, yaşadıklarımı sanki okumuş gibi görünüyordu. “Senin yaşadıklarını biliyorum,” dedi, sesinde bir tür yumuşaklık ve anlayış vardı. “Sana yolunda yardım etmek istiyorum.” O an, hayatımda bir dönüm noktası yaşadım; o yaşlı adam tarafından evlat edinildim. Onun yardımı, hayatımda yeni bir başlangıcın kapılarını araladı. O gece, karanlık ve soğuk sokaklardan sıcak ve güvenli bir yuvaya geçiş yaptım.
Şimdi buradayım, kralın her 10 yılda bir düzenlediği ve kazananının büyük bir şöhret kazanmasının yanı sıra kralın özel adamı olduğu turnuvadayım. Bu turnuvaya katılmak, hayatımın merkezinde yer alan amacım için bir adım daha atmak demek. Buraya gelmeden önce, yaşlı adamla vedalaştım ve ona, ejderhayı öldürdükten sonra onu ziyaret edeceğime dair söz verdim. Şu anda arenadayım, kılıcımı sıkıca kavrayarak dövüşmeye hazırım. Kalbim, heyecandan hızlı bir şekilde çarpıyor, her anı dikkatlice değerlendiriyorum.
Tüm rakipleri teker teker geçtikten sonra, arenanın ortasında karşıma iri kıyım bir adam çıkıyor. Bu adam, adeta Herkül kadar güçlü görünüyor; kaslı vücudu ve etkileyici duruşuyla gerçekten korkutucu. Turnuvanın finalinde, bu dev gibi adamla karşılaşmak zorundayım. Mücadele başlıyor ve her bir vuruşumda kılıcımı dikkatlice kullanıyorum. Sonunda, onu sağlam bir şekilde sırtına doğru tahta talim kılıcımla indiriyorum. Ancak, o ani bir refleksle, beni elindeki kalkanla ittiriyor ve yere kapaklanıyorum. Üzerime doğru gelen dev gibi adamın, işimi bitireceğinden korkuyorum.
Hızla düşünmem gerekiyor. Tam yanıma geldiğinde, ayağına bir çelme takıyorum. Adam dengesini kaybedip yere düşerken, ben de hızla yuvarlanıyorum ve arkasına geçiyorum. Kafasına sert bir darbe indiriyorum ve onu bayıltıyorum. Arenada zaferi kazanıyorum! Turnuvayı kazandım ve artık çok yakınım, ailemi öldüren ejderhaya ulaşmaya. Bu zafer, hem geçmişin gölgelerinden kurtulmam hem de intikam yolunda bir adım daha atmam için önemli bir basamak oldu.
Zaferimin coşkusunu yaşayamadan, hemen kralın huzuruna çağrıldım. Arenadaki zaferimin ardından dinlenme fırsatım olmadan, doğrudan kralın ihtişamlı sarayına götürüldüm. Sarayın büyük kapıları aralandığında, gözlerim ihtişamlı iç mekânla buluşuyor. Kral, tahtının üzerinde otururken, beni karşısında görür görmez gülümsüyor ve “Tebrik ederim,” diyor. Sesindeki otorite ve derin bir saygı karışımı, zaferimin önemini yansıtıyor. “Gerçekten etkileyici bir performanstı. Bu başarı, seni ve yeteneklerini tanıtmam açısından büyük bir adım.”
Kral, dikkatlice beni inceliyor ve ardından ciddi bir ifadeyle konuşmaya başlıyor. “Şimdi sana gerçek bir soru sormak istiyorum. Kralın emri altında savaşmak, savaşmak istemediğin bir görevde bulunmak senin için uygun mu? Bu görevlerin seni nasıl etkilediğini ve ne kadar hazır olduğunu değerlendirmek istiyorum.”
Kafamda geçen düşüncelerle, derin bir nefes alıyorum ve yanıtlıyorum. Krala, hazır olduğumu ve her tür görevde kendimi kanıtlamaya istekli olduğumu ifade ediyorum. Bu an, hem hayatımın hem de kariyerimin yeni bir aşamasına geçiş anlamına geliyor. Kralın bana vereceği görev, geçmişte ailemin yok oluşuna neden olan o korkunç ejderhayı aramaya bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak. Görevdeki zorlukların, benim azmimi ve kararlılığımı test edeceğini biliyorum. Ejderhadan alacağım intikam düşüncesi, bu yeni görevde bana büyük bir motivasyon sağlıyor. Kral, gözlerini odanın köşelerine çevirerek, bana vereceği görev hakkında detayları anlatmak için hazırlanıyor. Görevin ne olduğunu merakla beklerken, bu yeni aşamada gerçek bir savaşçı olarak kendimi kanıtlama fırsatını ve geçmişten gelen bu acı verici intikam görevini gerçekleştirme şansını elde etmiş olmanın heyecanını yaşıyorum.
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Sıkıcı ve çok klasik konu
Bu ejderhalı kısım hikayenin 3’de 1’i.
Kendi yazdığım hikayeler dahil (sitede paylaşmadıklarımla birlikte) klasik olmayan bir konu bilmiyorum. Yani 21. yüzyılda normal.
Yani kısaca hiç yaratıcı değil
Evet, senin dediğinde doğru. Hikayenin başları klasik bir masal gibi gelse de, ilerleyen bölümlerde konu farklı yerlere gidecek.
Kapağını nerden bulduğunu yada yaptığını söyleye bilirmisin
Copilot yapay zekaya yaptırdım.