Demir o kadar tatlı biri ki.. Keşke gerçek olsa, arkadaşım olsa istiyor insan. Bu bölümü çok seviyorum.
——————————————————————————————–
Toplantıya gidiyordum. Ilgaz da bir selam vermek için benimle gelmekte ısrarcı olmuştu. Rabia’yla konuşuyordu. Benim için aşağılayıcı bir durumdu bu. Konuşma boyunca beni iğnelemişti Rabia. Çok gergindim. Ilgaz gibi bir abim olduğu için çok şanslıymışım. Yetenekli, yakışıklı ve çok sevilen abim sayesinde rahat bir lise hayatı geçiriyormuşum. Öyleyse bile sana ne ki?
“Sahi Mira, abinle tanınmak hiç kötü hissettirmiyor mu? ”
Kızardığımı hissediyordum. Ilgaz ise gülüyordu. Rabia’ya gözlerimi dikmiş bakıyordum. İyi niyetli olmayan bakışlarımı sezmiş olsa gerek hafif gergin kaçamak bakışlar atıyordu bana aptal aptal gülüşmeye devam ederken. Ilgaz yanımızdan ayrılacağı sırada veda ederken çenemi tutup salladı. Elini ittim. Rabia’nın yukarı kıvrılan dudağı sinirimi daha da çok bozuyordu.
“Selam. ”Demiri gördüğüme hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
“Sen de mi buradasın? ”Ilgaz şaşırmıştı.
“Evet? ”Demir anlam verememişti tepkisine. Ilgaz bir an kararsızlık yaşadı. Aklıma gelen şeyi yapmasından korkuyordum.
“Rabia, komitede hala yer var mı? ”Katılmak istiyordu ancak katılamazdı. O kadar uzun boylu değildi. Kolundan tuttuğum gibi dışarı çıkardım.
“Hayır. Katılmanı istemiyorum. ”dedim.
“O çocukla yalnız kalmanı istemiyorum. ”
“Yalnız? Ilgaz biz toplantı yapıyoruz. 20 kişilik bir ekiple. ”Kaşlarımı çatmıştım.
“İyi o zaman benim katılmam bir şeyi değiştirmez. ”Sınıfa tekrar girmek istedi ancak ben izin vermedim.
“Gölgende olmaktan sıkıldım. ”Ağzımdan çıkıvermişti.. Geri de alamıyordum. Kendimi bok gibi hissetmekten başka çare bulamadım. Ilgaz bozulmuştu biraz. Hafifçe başını salladı. Gidiyordu.
“Ilgaz.. ”Kolundan tuttum ancak çekip yürümeye devam etti. Hata etmiştim. Başka bir şey söyleyebilirdim ya da farklı şekilde konuşabilirdim.
“Mira.. ”Demir bana sesleniyordu ancak belki de beni yaşlanan gözlerimi silerken görmek diyeceği şeyden vazgeçirmişti. Sınıfa tekrar girip çıkıp kapıyı çekti.
“Giy şunu gidiyoruz. ”Eşyalarımızı almıştı. Ceketimi alıp giydim. Çantamı da aldım.
“Ben mi bir şey yaptım? Neden gözlerini kaçırıyorsun? ”
Ağladığımda ya da ağlamaklı olduğumda birinin gözlerine bakmaya utanırdım. Kendimi güçsüz, yetersiz hissederdim. Ancak onunkilere baktım.
“Ilgaz’ı üzdüm. Ben yaptım. Teşekkür ederim eşyalarımı getirdiğin için. ”İçeri girip ben katılamayacağım diyecek ve bunları alıp gelecek gücüm yoktu çünkü. Gidiyordum. Kolumdan tuttu.
“Sana eğlenceli bir gün borçluydum. Bugün yapmak ister misin? Belki moralin yerine gelir. ”Ne kadar reddetsem de ısrar ediyordu Demir.
“Eve gitsem iyi olur, lütfen ısrar etme. ”Kolumu bırakmıyordu Demir. Gözlerimin içine baktı. Hafif bir ışıltı gördüm gözlerinde.
“Biraz eğlenmek istemediğine emin misin? ”
“Eğlenmek istiyorum. ”diye cevapladım.
“Öyleyse birkaç saatini bana ayırır mısın? Sana telafi edeyim. ” Başımla onayladım. Okula arabayla gelmişti. Arabasına bindik. Bana iyi şeyler hatırlatmıyordu ancak.. iyi vakit geçirmeye ihtiyacım vardı. Demir ile zaman geçirecektim.
“Ne yapmak istersin? ”Bana soruyordu. Aklımda hiçbir şey yoktu ki. Yapacak pek bir şey olduğunu da düşünmüyordum. Burası küçük bir ilçeydi sonuçta.
“Oyun salonuna gidebiliriz. ”
“Yapacak pek bir şey yok ha? ”Gülümsedi Demir.
“Bugün oraya gidelim. Hafta sonu güzel bir plan yapalım. ”Hafta sonu görüşemezdik.
“Hafta sonu köye gideceğiz. Anneannemi ziyarete. ”Bulabildiğim en hızlı yalan buydu. İyi hoş arkadaşlık ediyorduk ama çok fazla bir arada olmakta istememiştim.
“Diğer hafta? ”Birden aklıma geldi.
“Alara’nın oyuncu arkadaşı gelecek. Seti gezmeye gidecektik. Başka zaman yapalım. ”Gülümsedim.
“Hatırlıyorum beni de davet etmişti. Alara’yla konuşurum tekrar. Beraber gideriz. ”Bunu demek istememiştim. Bu değildi.. Şimdi bunu tartışmak istemiyordum. Halihazırda midemin üzerinde oturmakta olan bir taş vardı. Sürekli karnımı tutma istedi duyduruyordu bana. Üzerine bir de Alara’dan işiteceğim azarı düşünüyordum. Belki davet etmişti ama eminim onu Demir delirip bizi gecenin köründe ıssız bir sahile götürmeden önce teklif etmişti.
Araba harekete geçtiğinde kafamı geri attım. Isırmaktan dudağım kanamıştı. Elimle dudağımı sildiğimde araba dengesiz hareketleriyle beni sağa sola savurmuştu.
“N’oluyor? ”Demir gözlerini kapatmıştı. Aracı yolun ortasında durdurdu ve indi. Bir şey oluyordu. Ben de indim araçtan ve yanına gittim. Dudağımdaki yara kurumuş olsa da sızlıyordu. Cebimdeki mendille elimi siliyordum.
“Seni kan mı tutuyor? ”Elimi omzuna koymuştum.
“Sildim elimi. Bakabilirsin. ”Kötü bir yerde durmuştuk. Dört yol ortası sayılırdı. Bana döndü.
“İyiyim. Evet, biraz kan tutuyor. Kokusu da rahatsız ediyor. Temiz hava iyi geldi. Binebiliriz arabaya. ”Trafik akışı devam ediyordu bir şekilde geniş bir yoldu ancak yine de arada bir korna yiyorduk. Arabaya döndük tekrar.
“Neden sürekli eve dönmek istiyorsun? ”
“Çünkü.. ”Duraksadım. Bilmiyordum işte öyleydim.
“Ders çalışmam gerekiyor. ”
“Onu biliyorum. Başka neler yapıyorsun? Evde vakit geçirmeyi pek sevmem de ben. Evde kalmayı sana sevdiren nedir? ”Ne yapardım evde.
“Dizi, film izlerim. Kitap okurum. Bazen.. fırçamla şarkı söyleyip dans ederim. Klasik şeyler işte. ”Gülümsedim.
“Sesin güzel mi bari? ”diye sordu bana gülümseyerek.
“Pek sayılmaz ancak bana hoş geliyor. Ilgaz’ın sesi çok güzeldir bizim ailemizde.. ”Gülümsemem burulmuştu. Söylemeden edememiştim.
“Neden tartıştınız Ilgaz’la? ”
“Onun gölgesinde olmak istemediğimi söyledim. ”Elimi kaşıyordum.
“Yapma şunu. ”Ellerimi birbirinden ayırdı.
“Hoşuna gitmemiştir. Küçük kız kardeşini gözünün önünde tutmak istiyor. Ancak küçük kız özgürlüğünü elde etmek istiyor. ”Arabayı park etmeye çalışıyordu.
“Alışır. Bu kadar dert etme. ”Gülümsedi. Salonun kapısında dondurmacı vardı. Onu işaret ediyordu.
“Sana dondurma alayım mı ufaklık? ”Gülümsedim.
“Al. Dondurma istiyorum. ”İndik. Dondurmalarımızı aldık ve okul çıkışında öğrencilerle dolup taşmış salona girdik. Girişinde küçük bir kafe vardı. Farklı alanlarda farklı makineler vardı.
“Karaoke? ”Demir beni dürtüyordu ama istemedim. Onun yerine PS’ye yöneltmiştim onu. Futbolda bu kadar iyi olmam onu şaşırtmıştı. Ilgaz beni her oyun yendiği için çok çalışmıştım. Henüz onu yenemedim ancak denemeye devam ediyordum. Demiri yenmem de mümkün olmadı. Yine de çabam takdir görmüştü.
“Bu şarkı.. sevdiğim bir dizinin jeneriği. ”Gülümsedim. Keremin dizisi olduğunu söylemek istememiştim.
“Ben de izlemek istiyorum. Çok seviyor gibi bir halin var. Belki benim de hoşuma gider. ”Gülmüştüm.
“Romantik komedi seveceğini sanmıyorum. ”
“Denerim. Ne kadar dayanabileceğimi görürüm. ”dedi ve atış poligonuna yöneldi. Ben de bir silah aldığımda acıyarak baktı bana. Tüm atışları isabetli olmuştu.
“O neydi öyle? Gizli görevde keskin nişancı falan mısın? Hem de bu kadar hızlı vurman? ”Gülümsedi.
“Daha fazla üzülmene dayanamam. Rekabet etmeyeceğimiz şeyler mi oynasak? Ben her oyunda çok iyiyim de. ”dedi bana. Ağzım açık kalmıştı. Kaşlarım çatıldı ve atış yapmaya başladım. Kendi silahını bıraktı ve beni izlemeye başladı. Kayda değerdi. 40 kadar hedefin 22sini tutturmuştum.
“Etkileyici. ”dedi ve silahı eline aldı. Bu kadar hızlıca.. tüm hedefleri vurması. Kalakalmıştım.
“Seninle bir daha asla oyun oynamam. ”Sinir olmuştum. Gülüyordu bana. Biraz daha vakit geçirdik. Bana bir ayıcık alacağını söyleyip kancalı makinanın başından yarım saat ayrılamamıştı. Sonunda kapmıştı oyuncağı. Ayıcık yerine tavşan gelmişti ama olsundu.
“Sadece bu makineyle oynamanı izlemek için gelebilirim buraya. ”Gülümsedim. Gıcıklık ediyordum ancak kızmıyordu.
“Ver şu.. ”Elimden kopardığı oyuncağa baktı.
“.. tavşancığı. ”
“Hayır onu bana verdin bir kere. Git tekrar yakala. ”Oyuncağı geri aldım. Salondan çıktım.
Evimin önündeydik.
“Teşekkür ederim bugün gerçekten eğlendim. Şimdi gidip.. Ilgaz ile barışmanın bir yolunu ağlamadan bulabilirim. ”Bu kadar açık konuşmazdım aslında. Yine pişmanlık duymuştum.
“Sana saygı duymayı öğrenmesi lazım. Her an yanında bitemez. Büyüdüğünü göster. ”Gülümsüyordu. Büyüyordum evet. Bana alan vermeleri gerekiyordu. Ya da ben abartıyordum ve Demir de beni gazlıyordu. Kararsızdım sadece.. Ilgaz’la barışmam gerekiyordu. Ona hala zorbalık yaptığı için kızgındım. Muhtemelen zorbalığı da kesmemişti ve kiminle uğraştığını da söylememişti ama aramız benim yüzümden bozuk olmamalıydı.
“Ben iniyorum. ”Kapım açıldı birden. Tolga beni dışarı çekti.
“Eve, Mira. ”Beni indirip kendisi bindi ve kapıyı çekti.
“Sür. ”dedi Demire. Demir bana selam verip aracı sürdü. Elimde tavşancıkla kaldırımda kalakaldım.
Yorumlar