Güneşin ilk ışıkları, Aran’ın kulübesinin etrafındaki çimenleri aydınlatırken, Finn derin bir nefes alarak Aran’a yaklaştı. Aran, kılıcını taşlamakla meşguldü; her hareketinde yılların tecrübesini ve sakinliğini gösteriyordu. Finn’in gözleri, Aran’ın kılıç kullanma yeteneğinden etkilenmişti ve şimdi kendi yerini bulmak için cesaret arıyordu.
Finn, kararlı bir şekilde konuştu: “Aran, beni öğrencin olarak kabul et.”
Aran, kılıcını dikkatlice taşlamaya devam etti. Bir an sessizlik oldu, sonra yavaşça başını kaldırarak Finn’e döndü. Gözleri, Finn’in içindeki kararlılığı ve hırsı anlamak için dikkatle taradı.
“Senin kılıç savururkenki yeteneğini gördüm,” dedi Aran, sesinde bir ağırlık vardı. “Sende gerçek bir kılıç ustalığı yeteneği olduğunu söyleyemem. Bedenin bile, ‘ben sıradan bir vatandaş olmak için doğdum,’ diyor. Ben eğitim verirken öğrencilerimin canını çıkarmayı severim. Dayanabilecek misin, evlat?”
Finn, Aran’ın sözlerinin altında yatan anlamı kavrayarak, derin bir nefes aldı. “Dayanırım. Ne gerekiyorsa yaparım,” dedi, kararlılıkla. “Sıradan olmayı kabul etmiyorum. Güçlü olacağım.”
Aran, gözlerini Finn’in gözlerine dikti. Bir süre sessiz kaldı, sonra devam etti: “Güç, sadece bir araç değil. Güçlü olmak için bir nedenin olmalı. Sen neden güçlü olmak istiyorsun, evlat?”
Finn, Aran’ın bu sorusuyla derin düşüncelere daldı. Neden güçlü olmak istediğini açıkça ifade etmek zordu. Ama, içsel bir dürtüyle, cesaretle cevap verdi: “On yaşındayken, bir akşam Logon adında bir adam bizim köyümüze geldi. O, güçlü ve korkulan biriydi, ama köydeki insanların hayatlarını değiştirdi. Herkes onun sözlerine ve gücüne hayran kaldı. Logon bize, ‘Güç, sadece kendin için değil, başkaları için de kullanılır,’ dedi. O gün, bir gün güçlü olmayı ve başkalarına yardım etmeyi arzuladım.”
Aran, Finn’in cevabını dinledikten sonra başını salladı. “Anladım. Güç, gerçekten de büyük bir sorumluluk getirir. Eğer bu yolculuğa çıkmak istiyorsan, sadece fiziksel değil, zihinsel ve duygusal olarak da dayanıklı olmalısın.”
Aran, kılıcını bir kenara koyarak Finn’e doğru yaklaştı. “Eğer hazır hissediyorsan, seni öğrencim olarak kabul edebilirim. Ama unutma, bu yolculuk kolay olmayacak. Dayanıklı olmak zorundasın.”
Finn, Aran’ın sözlerinin ağırlığını hissetti, ama aynı zamanda içindeki kararlılığı da güçlendirdi. “Hazırım,” dedi, başını dik tutarak.
Aran, hafif bir gülümsemeyle başını salladı. “O zaman başlayalım. Bu yolculuk, senin gerçek gücünü bulmanı sağlayacak.”
**Akşam**
Günün ilerleyen saatlerinde, Finn ve Aran, kulübenin dışındaki kamp ateşinin etrafında oturuyorlardı. Böke ve diğer bir öğrenciyle birlikte bir akşam yemeği hazırlıyorlardı. Böke, kılıç eğitimine katılmak istemişti ancak Aran, büyü yeteneklerini geliştirebilmesi için onu başka bir ustaya göndermeyi önerdi. Şu an, son bir akşam yemeği için toplandılar.
Böke, ateşi dikkatlice yönlendirirken, Aran yavaşça etrafı gözden geçirdi. Kulübenin önünde, etrafında odunlarla desteklenen ateşin üzerinde, pişmekte olan etin kokusu havayı dolduruyordu. Böke’nin yardım ettiği bir kurttu; etin üzerine sos dökerek pişirdi.
“Aran,” dedi Finn, yemeği hazırlarken. “Böke’nin başka bir yere gitmesi nasıl olacak?”
Aran, bir an sessiz kaldı. “Böke’nin büyü yetenekleri var, bu yüzden onun için farklı bir eğitim daha faydalı olacak. Onun gönderileceği yer, büyü ve kılıç ustalığını birleştiren bir eğitim sunacak. Bu, onun yeteneklerini daha da geliştirmesi için gerekli.”
Böke, etrafa bir göz atarak, “Evet, Aran’ın arkadaşının yanında eğitim alacağım. Orada bana kılıç ustalığını ve büyüyü birleştirmeyi öğretecekler,” dedi.
Aran, Böke’ye dönerek, “Yolculuğun uzun olacak, ama unutma ki büyü ve kılıç, birbiriyle uyumlu olmalı. Bu eğitim senin için büyük bir adım olacak.”
Ateşin ışığında yemeklerini yerken, Finn ve Böke, bu yeni yolculuk için hazırlanıyorlardı. Her biri, kendi yolunda ilerleyecek ve eğitim süreçlerini sürdürecekti. Aran, son bir tavsiye vererek, “Bu gece bolca dinlenin. Yarından itibaren her şey yeni bir başlangıç olacak.”
Finn ve Böke, Aran’ın sözlerine kulak vererek, akşam yemeğini yediler ve geceyi dinlenerek geçirmeye karar verdiler. Bu, hem yeni bir eğitim dönemi hem de bir yolculuğun başlangıcıydı.
—
Bu versiyonda Finn’in neden güçlü olmak istediğini Logon’un verdiği sözler üzerinden açıklamasıyla Aran’ın bu isteği nasıl değerlendirdiği net bir şekilde ortaya konuluyor. Ayrıca Böke’nin eğitim süreci ve son akşam yemeği detayları da dahil edildi.
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Bölüm nasıl buldunuz arkadaşlar