“<i>Hayat denen bu lanetden nefret ediyorum, ne zaman mutlu olucak gibi olsam her zaman önüme bi engel çıkar ve en sonunda mutsuzlukla son bulur. Bu benim lanetim, ben acı ile lanetliyim. Bitmeyen bi acı döngüsü içerisindeyim. Çoğu zaman kendimi Samsara Döngüsünde kalmış bir budist gibi hissederim ama hiç bi zaman nirvanaya, kurtuluşa ulaşamayan. İnsanlıkdan nefret ederim, insanların doğasındaki kötülük hayatım boyunca acı çekmeme sebep olan şey oldu. Ailemden arkadaşlarıma arkadaşlarımdan sevgililerime, insanlar sadece acı çekmeme sebep oldu. Bu pis, bencil, şeytani ırkdan öyle çok nefret ediyorumki bunun kelimelere dökemem. İzlediğim bi dizide şöyle bi replik duymuştum “Bence insan bilinci, evrimin en acı hatasıdır” beni çok etkilemişti bu replik, biz insanlık olarak asla var olmamız gerekirdi. Yaşadığım şeylerden, çektiğim acılardan dolayı kendimi bildim bileli depresyondaydım ve uzun zamandır psikoloğa gidiyorum bana major depresyon, anksiyete teşhisi koydular. Çok tedavi denedik ama hiç sonuç alamadık ve bana yaklaşık 4-5 ay önce doktorlar yeni bi ilaç verdiler, bu ilaç sayesinde mutlulağa ulaşabiliyordum ancak bu ilaca bağımlı oldum, içmeden duramıyordum, beni ilaçtan kesmeye çalıştılar, bağımlılığım öyle bi seviyedeydiki direk kendime zarar vermeye başladım. Bunun sonucunda doktor kontrolüne alındım ve hastanede kalmaya başladım. İşte hikayem bu hastanede, doktor gözetiminde kaldığım günlerden birinde başıma gelen bi olay ile başladı…</i>” <b>Ana karakterimizin ağzından okuduğunuz bu monolog, sizler için hem karakteri tanımanıza hemde hikayeye girişte yardımcı olucaktır. Umarım hikayem ilginizi çeker ve beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar dilerim.</b>