Bölüm 3: Karanlık ve Işık

89 0 12 Ağustos 2024

Malakar, Alarik’in serbest bıraktığı karanlık enerjiyi bir kalkanla savuşturdu. Odanın içinde çarpışan büyülerin ışıkları, etrafı aydınlatıyordu. Malakar, Alarik’e doğru bir adım attı ve alaycı bir gülümsemeyle, “Bu kadar mı gücün?” dedi. “İçindeki karanlık seni kontrol ediyor, sen onu değil.”

Alarik, derin bir nefes alarak kendini toparlamaya çalıştı. Seraphina’nın sözleri zihninde yankılandı. “İçindeki ışığı bul.” Ama nasıl? İçindeki karanlık güçleri serbest bırakmak kolaydı, ama onları kontrol etmek ve ışığı bulmak bambaşka bir şeydi.

Malakar, ellerini havaya kaldırarak güçlü bir büyü fısıldadı. Odanın içinde siyah dumanlar yükselmeye başladı ve karanlık enerji Alarik’e doğru ilerledi. Alarik, kalkanını kaldırarak bu enerjiyi engellemeye çalıştı. Ancak, dumanlar kalkanını aştı ve onu çevrelemeye başladı.

Tam o anda, Seraphina odaya girdi. Gözleri parlıyordu ve ellerinde parlak bir enerji topu taşıyordu. “Alarik, karanlıkla savaşamazsın. Onu kabul etmelisin. Karanlık, ışığın bir parçasıdır,” dedi ve enerji topunu Malakar’a doğru fırlattı. Parlak ışık, Malakar’ın karanlık enerjisiyle çarpışarak odada büyük bir patlamaya neden oldu.

Patlamanın ardından odada bir sessizlik hakim oldu. Alarik, kendine geldiğinde Seraphina’nın yanında diz çökmüş halde buldu. “İyi misin?” diye sordu Seraphina endişeyle.

Alarik, derin bir nefes alarak başını salladı. “Sanırım anladım,” dedi. “Karanlık ve ışık, ikisi de içimde. Onları dengelemeliyim.”

Seraphina, gülümsedi ve elini Alarik’in omzuna koydu. “Evet, Alarik. Bu güçler seni sen yapan şeyler. Onları kabul et ve kontrol et.”

Alarik, derin bir nefes alarak ayağa kalktı. Malakar hala yerde baygın yatıyordu. “Peki şimdi ne olacak?” diye sordu.

“Şimdi, Malakar’ı direnişe götüreceğiz ve onu sorgulayacağız. Gölge Krallığı’nın planlarını öğrenmeliyiz,” dedi Seraphina kararlı bir şekilde. “Ama daha da önemlisi, senin bu güçleri nasıl kullanacağını öğrenmen gerek.”

Alarik, başını salladı ve Malakar’ı taşımalarına yardım etti. Karargâha döndüklerinde, direnişçilerin çoğu zaferin sevincini yaşıyordu. Ancak, Alarik’in zihninde hala birçok soru vardı. İçindeki karanlık ve ışık arasındaki dengeyi bulmak, kolay olmayacaktı. Ama artık bir amacı ve bir yolu vardı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, Alarik karargâhın tepesine çıktı ve yıldızlara baktı. “Ailem için, özgürlük için,” diye fısıldadı. “Bu savaş bitmeyecek. Ama ben de bitmeyeceğim.”

Yorumlar

Bir yanıt yazın

Ayarlar

×

Bölümler

×

Metin Raporla