FEZA GERİLİMLERİ

KRİZ
Galaktik İmparatorluk Çökmek Üzere! Gezegenler Arası Savaş’tan sonra, güçlü ticaret baronlarının desteği ile başa gelen Sadrazam Antanas Amelric’in artan zorbalığına ve diktatörlüğüne karşı  Komodor Phineas Phason tarafından bir silahlı direniş başlatıldı! Eğer Amelric Rejimi Phason ve destekçilerini kısa sürede kontrol altına almazsa; Galaksi, Gezegenler Arası Savaş’tan sonra ilk kez açık bir çatışma tehdidi ile karşı karşıya kalacak…

—

Lazer tabancalarının sesinden baskılanan acı dolu çığlıklar, küfürleşmeler, hakaretler gittikçe Komodor Phason’un Kaptan Kamarası’na yaklaşıyordu. İçlerindeki bir hainin yerlerini otoritelere bildirmesi sonucu Orta Çerçeve’de İmparatorluk lejyonu tarafından pusuya düşürülmüştüler. Kısa sürede küçük casus gemisi Phason’un Özrü yaklaşan İmparatorluk muhripleri ve dretnotu tarafından ablukaya alınmıştı. Bu abluka, İmparatorluk Lejyonerlerinin gemiye iki köprü çekip baskın yapmasına olanak tanımıştı. Phineas Phason’un bildiği tek bir şey vardı ki, mürettebatı Lejyon’un tam gücüne karşı dayanamazdı. 

Öyle de oldu, Kaptan Kamarası’nın kapısı açıldığı anda Phason elindeki tabancayı yere atıp ellerini kaldırdı. Kendi macerası burada sona eriyordu belki, ama Amelric rejimini sarstığı kesindi, ve biliyordu ki, kısa direnişi, ideallerini gerçekleştirebilecek daha güçlü karakterleri ortaya çıkaracaktı.

Gri, yüzlerini  kaplayan miğferleri ve hafif zırhları ile odayı kontrol altına alan lejyonerlerden biri Phason’u eski usul metal kelepçelerle kontrol altına alıp kamaradan koridora çıkarmıştı, kendisi ile beraber teslim olan bir dizi mavi üniformalı gemi mürettebatı da koridorda kelepçelenmiş  bir şekilde dikilmişti. Mürettebat, ağlayanlar, öfke ile yumruklarını sıkanlar ve dillerini ısıranlar ile doluydu. Bazıları belki bir dava için ölmeyi kabullenmişken, bazıları da içlerinden komutanlarına lanet okuyordu.

Lejyonerler esirleri sıraya dizdikten sonra koridorun öteki ucundan bir kapı açıldı ve içeriye ortalama bir insandan çok daha uzun olan üç figür girdi. Üçünün de suratında ifadesiz bir insan yüzü şeklinde  maskeler vardı, ve zırhları bir tür pelerin ile örtülmüştü. Ortadaki figür esirlere göz atarak lejyonerlerden birine döndü:

“Ya diğerleri ?”

Lejyoner hiçbir duygu belirtmeden:

“Yok edildi.”

Ortadaki figür arkasındakilerden bir adım öne çıkarak başını ve gövdesini eğip, Phineas Phason’a yaklaştırdı, maskesi diğerlerinden farklı olarak saf altından yapılmış gibi görünüyordu:

“Phineas Phason.. imparatorluğa ihanet, komplo ve itaatsizlikten yargılanacaksın. Sen ve haydut takımının düşündüğü o -galaksinin kaderini değiştirecek isyan-, hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.”

Komodor uzun ifadesiz gözleri görmemek için ayakkabılarına bakmayı tercih etmişti:

“Lord Mordvan, görüyorum ki zorbalara olan bağlılığınızda hiçbir değişiklik olmamış. Oysa Anayasa Devrimi’nden sonra hepimiz sizi onurlu bir subay sanmıştık.”

Lord Mordvan başını geri çekerek arkasındakilere bir işaret yaptı. 

“Zwardherler, Komodor’u diğer mürettebattan ayırın.”

Zwardherler Lejyon’un en elit kuvvetleriydi ve Komodor bile bu vahşilerle ilk kez karşılaşıyordu. Kısa biri olmamasına rağmen Zwardherler’in yanında cüceleşmiş gibiydi. Maskeliler onu kollarından tutup koridordan çıkarırken lejyonerler de mürettebatı geçici hapishane olarak kullandıkları kargo bölmesine götürdü. Kasksız, kollarında mavi bir apolet bulunan rütbeli bir lejyoner, Lord Mordvan’a yaklaşıp:

“Efendim, gemiyi tamamen kontrol altına aldık. Sıradaki rotamız ne olacak ?”

Mordvan biraz önce Phineas’ın götürüldüğü koridora doğru yürürken ifadesiz bir tonla:

“Gemiyi ve içindekileri başkente götürün. Komodor ise Artheus Yüce Divanı’ında yargılanması gerektiği için bizimle gelecek.”

Rütbeli lejyoner, iki parmağını birleştirip sırayla iki gözünün üzerine koyarak lejyoner  selamı verdikten sonra kaptan kamarasında komutayı ele almak için birkaç lejyonerle beraber gözden kayboldu.